5 Şubat 2013 Salı

Yorgunluk Ve Bir Parça Baca Temizliği

Yorgunluk var bir parça...
Her daim bedenimizi beynin,ruhumuzu hislerin yönettiğini düşünmüşümdür..
Benim ikisi de birbiriyle öylesi bir savaş içerisindeki artık uzanıp sadece gökyüzünü izlemek istiyorum..
Ruhum yoruldu bir parça..80 yaşındaki nine gibi misal..Bazen hislerimin adını koyyamıyorum.
Hafızası gel-gitlerde olan tontiş nineler misali..
Bazen açıp Edip Cansever okuyorum..Nefes alıyorum..Ruhum o zamanlarda sohbet ediyor Edip'imle..Bir parça gençleşiyor.
Sonrasında yastığa başımı koyduğum an uyumak için beynimi yönetme çabaları..Bedenimi daha çok ve daha çok yorma isteği..
Bedenimi uyutmadan ruhu dinlendirmek mümkün mü?Bilmiyorum..Bazen uyurken bile yoruluyor ruhum.
Benim de kanserim bu sanırım..Uçlarda yaşamak..Okyanusun ortasındayım..Yelkenlim yırtılmış..İleri yahut geri gitme şansım yok..Burada çürümeyi bekleyeceğim..Tik-Takları sayacağım öylesi..
Yorgunum..
Bedenimin faal olduğu hayat ve hayatın içinde hislerimin mücadele etmek zorunda kaldığı ruhum ve tabiki bu ikisinin savaşı..
Güzel olmaz mıydı oysa..Deniz kenarında ıssız bir yerde tam gün batımında..
Bir parça Güneş'in turuncusu ısıtırken içini ve aniden esen bir rüzgar getirirken yyosun kokularını burnuna , bedenini ve ruhunu dinlendirmek ebediyete dek..
Belki bir martı konar omzuma.Suların çok çok ötesinden bir şeyler fısıldar kulağıma.
Beynim ve hislerim martıyla sözleşme yaparlar belki..Sonra bir yunus belirir mavilerin ortasından ona da çıkarırım fotör şapkamı, selam veririm..
Sonrası sonsuzluk..
Yoruldum bir parça..
İster bu insan sonsuz bir mavi..