Giriş-gelişme-sonuç döngüsüne o kadar çok alışmışız ki, bizim olmayan her şeyden bunu bekler olmuşuz.
Oysaki girişi doğum olan ve sadece sonucu olmayan bir geliş(eme)meden ibaretiz
Bundandır ki sanırım asla tatmin olmuyoruz sonucu olmayan şeylerden.
An’da kalmalardan kopmuşuz hep sanki de ya geçmişte ya da gelecekte yaşar gibiyiz özlemini çektiğimiz şeyleri arar gibi yahut günah çıkarır gibi..