Benim özgürlüğüm sendin..Ne garip.İnsan özgür olduğunu bile
anlayamıyor kaybetmeden.
Doyumsuzluk mu dersin?Yoksa o her zaman takıntılı olduğun insan ‘’Ego’’su mu..
Bilmem.. Düşünmekten dolayı böyleyimdir belki..Belki düşünmesem özgür olacağım..Belki tutsaklığımın sebebi sen değil de kendimimdir..
İnsanın en büyük düşmanının kendisi olması fazla trajik değil mi..
Sana garip gelecek belki,belki de gelmeyecek ama artık gün doğumlarını sevmiyorum.Hele ‘’Blue Moon’’ dinlerken baktığım o odamın penceresini ve pembemsi gökyüzünü artık hiç sevmiyorum.
İnsan anılarından kaçarken mekanlardan nefret ediyor bir parça..Ama anladım ki kaçmak hiçbir zaman çare değil..
Hani diyor ya Sunay Akın -Bilerek mi yanına almadın giderken başının yastıkta bıraktığı çukuru.-
Diye… İşte her sabah insanın kendi başına yastıkta oluşturduğu o çukurda biriktirdiklerinde gömülüyorsun.Sen kaçtıkça onlar orada birikip seni daha çok boğuyorlar.
Diyorum ya belki de düşünmemek benim özgürlüğümdür.Ama kahvenin bile acısını düşünürken anılardan kurtulabilir mi insan.
Peki ya hayaller?
Hayalleri klozete döküp sifonu çektiğin an sonsuz kanalizasyonda kokuşmuş pisliklere döndüremiyorsun ne yazık ki.Neyse..Ne diyordum.Ah evet özgürlük.
Benim için sadece sürekli düştüğüm şu çukurda yere çakılmak.
Şımarığın teki miyim?Yahut bencil ve egoist..Bilmiyorum..
Şu an sadece Nick Cave dinlemek ve uyumak istiyorum..Sadece uyumak.
Doyumsuzluk mu dersin?Yoksa o her zaman takıntılı olduğun insan ‘’Ego’’su mu..
Bilmem.. Düşünmekten dolayı böyleyimdir belki..Belki düşünmesem özgür olacağım..Belki tutsaklığımın sebebi sen değil de kendimimdir..
İnsanın en büyük düşmanının kendisi olması fazla trajik değil mi..
Sana garip gelecek belki,belki de gelmeyecek ama artık gün doğumlarını sevmiyorum.Hele ‘’Blue Moon’’ dinlerken baktığım o odamın penceresini ve pembemsi gökyüzünü artık hiç sevmiyorum.
İnsan anılarından kaçarken mekanlardan nefret ediyor bir parça..Ama anladım ki kaçmak hiçbir zaman çare değil..
Hani diyor ya Sunay Akın -Bilerek mi yanına almadın giderken başının yastıkta bıraktığı çukuru.-
Diye… İşte her sabah insanın kendi başına yastıkta oluşturduğu o çukurda biriktirdiklerinde gömülüyorsun.Sen kaçtıkça onlar orada birikip seni daha çok boğuyorlar.
Diyorum ya belki de düşünmemek benim özgürlüğümdür.Ama kahvenin bile acısını düşünürken anılardan kurtulabilir mi insan.
Peki ya hayaller?
Hayalleri klozete döküp sifonu çektiğin an sonsuz kanalizasyonda kokuşmuş pisliklere döndüremiyorsun ne yazık ki.Neyse..Ne diyordum.Ah evet özgürlük.
Benim için sadece sürekli düştüğüm şu çukurda yere çakılmak.
Şımarığın teki miyim?Yahut bencil ve egoist..Bilmiyorum..
Şu an sadece Nick Cave dinlemek ve uyumak istiyorum..Sadece uyumak.