12 Mart 2024 Salı

 Giriş-gelişme-sonuç döngüsüne o kadar çok alışmışız ki, bizim olmayan her şeyden bunu bekler olmuşuz.

Oysaki girişi doğum olan ve sadece sonucu olmayan bir geliş(eme)meden ibaretiz

Bundandır ki sanırım asla tatmin olmuyoruz sonucu olmayan şeylerden.

An’da kalmalardan kopmuşuz hep sanki de ya geçmişte ya da gelecekte yaşar gibiyiz özlemini çektiğimiz şeyleri arar gibi yahut günah çıkarır gibi..

10 Şubat 2024 Cumartesi

 Konuşulmayan anlaşılmazlıklarımız var,

Sevgiye inanıp belki de zamanla geçeceğine inandığımız iletişimsizliklerimiz var. 

Müthiş bir inanç örneği ama belki de biraz plastikten, o kadar..

Asla anlatamadığım suskunluklarım var bir de.

Sesli söylediğim an tüm kuşanmışlıklarımı alt üst edeceğini düşündüğüm suskunluklar.

Güneşin en aydınlık, şarkıların en güçlü sesle söylendiği noktada; ufak bir karadelik misali “ bir plak gibi dönüyor.”

Sonu yok, başı belli değil, ne olacağı çok da umrumda değil..

Yaşıyorum ve nefes alıp veriyorum, işe gidiyorum, arkadaşlarımla buluşuyorum, ağlıyorum ve gülüyorum ve sinirleniyorum bazen ama asla heyecanlanmıyorum.

Susmalarla, var edilen inanmalarla; büyümenin biraz da içini şarkılar söyleyerek döken bir kadınken,  kendine verdiğin sessiz sırlara mahkum bir kadın oluşuna tanık olmak olduğunu anlıyorsun biraz da..