26 Nisan 2018 Perşembe

Eski zamanlar gibi bir kartpostalda kaldı aşkımız senle.. Ara ara cebimden çıkarıp sigara yaktığım cinsten öylece  buruk kaldık.. O kartpostal hep cebimde olacak.. Mesafelere ve zamana kafa tutarcasına.. Ve sen.. Noktaların bile ifade edemediği sonsuzluktasın artık.. Koca 3 yılın ve gelmeyecek yıllarımızın şerefine..

8 Nisan 2018 Pazar

8 Nisan..

24 mart ile 26 nisan arası o kadar tehlikeli zamanlar ki..
Her anı beynime nasıl kazımışsam gitmesi imkansız hale bürünmüş anılarımız.
Seninle ilk mesajlaşmalarımızı hatırlıyorum.. Tesadüfen attığım bir mesaj hayatımın en güzel, tek gerçek anılarına sebep olmuş.. Aynı zamanda bitmeyecek bir acı silsilesinin de başlangıcı olmuş..
108 gün olmuş biz ayrılalı.. Ama ben hala ağlıyorum.. Hala rüyalarıma giriyosun.. Uyanmak istemiyorum.. Uyandıktan sonra ağlaya ağlaya tekrar uyumak ve rüya görmek isterken buluyorum kendimi..
Bugün 8 Nisan.. Seni ilk gördüğüm gün.. Hiç unutmam, unutamam..
No Land konseri vardı.. Fazla biletim vardı benim.. Kar yağıyordu o gün.. Gelmeyeceğini bile bile çağırmıştım seni.
Ve gelmiştin.. İlk kez telefonda aramış seni, ilk defa sesini duymuştum.. Hatta konser SPR'deydi, ben seni Shell'in orda aramıştım. Geleceğini söylediğin an put gibi kaldığımı hatırlıyorum..
Sonrasında Spr'ye geçtik.. Sen tuhaf bir şekilde sahnenin ordan girmiştin, nasıl girdiğini hiç anlayamadım (:
Seni görür görmez ne kadar yakışıklı olduğunu düşünmüştüm, resmen beynimden vurulmuştum..
O gün ilk ve son martinimi seninle içmiştim.. Jagger seevdiğimden bahsettim sana, sen bana Jagger'in hikayesini, sembolünün nereden geldiğini anlatmıştın..
Hiçbir ayrıntıyı unutmuyorum..
İlk geldiğinde ben az makyaj yapmıştım sadece ruj sürmüştüm, o zamanlar bilmiyordum sadece ruju sevmediğini..Sana sigara bile uzatmıştım.. Sen nefret edersin sigaradan, kokusu bile sinirlendirir seni.. Nereden bilebilirdim ki..
3 yıl geçti seni göreli.. Hayatımın en güzel 2 yıl 8 ayından sonra şimdi ağlıyorum.. 3 aydır durmadan ağlıyorum ben.. Hiç bu kadar uzun süre canım yanmadı benim.. Hiç bu kadar çaresiz hissetmedim..
Hiç bu denli gerçekten yaşamadım acıyı.. Sürekli uyumak, rüyamda seni görmek, geçmişi hayal edip her anı yeniden yaşamak istiyorum..
Kendime gelemiyorum ben.. 3 yıl sonra ilk defa beraber kutlamayacağız doğum gününü..
O kadar zor geçiyor ki günlerim. Her an seni hissediyorum, seni özlüyorum.. Ama elim kolum o kadar bağlı ki.. Gerçekten enerjim kalmıyor..
Büyüdükçe acının rengi de değişiyormuş.. Gerçekten acıyı ve çaresizliği bununla beraber yaşamak zorunda olduğunu ve çevrene çaktırmaman gerektiğini anladığın zaman yaşamaya başlıyormuşsun..
Canın acırken ama kimsenin umrunda olmadığını biliyorken asıl yalnızlığı hissediyormuşsun..
Bir de en büyük yanılgıyı da hayatı iki kişilik bir yalnızlığa gerçekten sığdırabileceğine inanarak yaşıyormuşsun..
3 yıl oldu..3 yıl sonra ilk kez bugünleri ayrı geçiriyoruz..
Ve ben gerçekten bunun altında eziliyorum..
Ayrılığımızın ilk günlerinde bana bir şarkı atmıştın.. Orda dediği gibi:
''Sevda kuşun kanadında..''