7 Haziran 2020 Pazar

Özlüyorum ve vaz geçiyorum..
Hissetmekle lanetlenmiş bir ruhum.
Hem de her dakika ve her saniye bunu istemezken.
Ne kadar çok kendime kararlar da alsam, her an ve her an,

Ne kadar çok dersler çıkarsam veyahut ilerlesem, düşsem , bakmasam geriye,
Uymaya çalışsam zamana ya da dursam sadece bazen..
Ya da..
Kaçsam da..
Durmadan, durmaksızın..
Her şeyi en çok da kaçmak için yapsam.
Bahanelerime inansam kaçmak için..
Bir yerde her rengin bittiği o derin karanlıktayım gene..
Ve sen.. Morun, yeşilin en güzel rengi.
Ben yoruldum artık.
En çok zamandan..
Yorulur mu hiç insan zamandan deme..
En çok zamandan yorulur insan veyahut zamansızlıktan veyahut ait olmamaktan.
Ne der isen sen ona.  Zamanın varlığı yoruyor artık beni.
Ve sevmekten de yorulurmuş hakikatten de insan..
Farklılığı severken, farklılığın düşünü kurarken ve bilmediği bir yeri düşlerken de yorulurmuş.
Bilmediğin ve farklı olduğunu bildiğin bir yeri özlemek nasıl bir şey bilir misin sen hiç?
Öyle zor.. Öyle yorucu ki..
ÇatıdakiFiller'im senin de bildiğin gibi şimdi gidiyorum.
Her daim kaçtığım kahkahalarımın arasında kendimi saklamaya kaçıyorum usulca.
Uzaktan uzağa özlemenin ve yas tutmanın en silik hali olarak kahkahalarıma sığınıyorum ben.
Dedim ya:
Özlüyorum ve vaz geçiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder