23 Mart 2015 Pazartesi

GECE

Yalnızlığın en saf haliyle hiçbir şey yapmadan müzik dinliyorum..
Gene her sesi kafamda çınlattığım ve gürültü bellediğim gecelerden biri.
Geldiğime binlerce kez küfrettiğim şehrin kuru gürültüsü içindeyim.
Geldiğim için binlerde kez tebrik edildiğim şehirde bir evin balkonunda rüzgarda arıyorum kendimi.
Bir sigara yakıyorum.. Sigara dumanından şekiller çıkarmayı seviyorum.. 
Bu gece huzur veren şekiller çıkarmayı ümit ediyorum umarsızca..
Ne biliyim..
Belki Mario çıkar ansızın ziyarete gelir beni.Yanıma oturur..O, prensese lanet eder.. Ben ise daha adını bile bilmediğim her şeye..
Hayır bu olmadı.. 
Mesela bir kedi gelir kucağıma oturur.. Başını seveceğim zaman bir hışımla elimi tırmalar ve çeker gider o da kalabalığın içine..
Ben bu işi beceremiyorum bu gece..Ve işin kötüsü rüzgar da benden yana değil.
Oluşturduğum tüm kötü senaryoları üstüme doğru, benliğime doğru püskürtüyor resmen.
Sigarayı bırakmaya karar veriyorum..En azından şu anlık.
Adını bile unuttuğum şehrin beşinci katından insanlara bakıyorum.
Ne manzara ama..
Turuncu sokak lambaları altında kimi düşünmekten kaçan, kimi ise düşünmeyi unutmuş bir yığın insan.
Dışarıdan çok mutlu gibi gözüken fakat samimiyetsiz oldukları gözlerine bakınca hemen anlaşılan suretler..Ve bitmeyen kahkalar.
Betonların içinde devasa boyutta bir tiyatro.İzleyiciler yok.. Herkes kendi oyununun yıldızı..
En azından tüm bu karmaşanın amacının bu olduğunu düşünüyorum.
Griler arasında bunalıyorum.. Sevmedim bu manzarayı da..
Kötü ve kanserli bir gece.
Bir şehrin beşinci katında bir balkondayım.
Rüzgara inat bir sigara daha yakıyorum.
Kafamı kaldırdığımda gökyüzü..Şehrin ışıkları yıldızları hapsetmiş..
Gene de gözüme birkaçı takılıyor. Göz kırpıyorum onlara..
Bir kuş olup gökyüzüne ulaşmak istiyorum.
Sigarayı üflüyorum..
Yere çakılmış bir insan görüntüsü..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder