14 Şubat 2020 Cuma

Bilmemek Bilmekten İyidir

Bir basit kareye tonlarca şey yazılabilir..
Söylenebilir..
Her daim içimde gördüğüm güzellikleri, yazma denemesi yaptım bu kez de..
Çatıdakifiller benim yazı laboratuvarım olmasın mı?
Yıllardır onca şeye tanıklık etmişken bunu istememek ona haksızlık olur gibi bir yerde..
Yıllarca güzellikler hep beni mest etmiştir..
Güzelliğe olan tutkum yadsınamaz bir gerçek sanıyorum ki.
Bir renk görsem doğada farklı ve öylesi uyumlu, oraya ait ve oraya ait olmamasını da düşünememekten kaynaklı olarak kusursuz,
Direk hayaller kurmaya başlıyorum.
Hayalini kurduktan bir saniye sonra unutacağım hikayesi oluyor her güzelliğin.
Tekrar görürsem şayet yüzümde tanıdık bir gülümseme bırakan fakat hikayesini asla hatırlayamadığım hikayeler.
Böyle böyle güzelleştiriyorum belki hayatı, belki de içimde asla bıkmadan çocuk kalmaya direnen o kırmızı kıyafetli minik afacan yüzünden.
Kestiremiyorum asla..
Neyse..
Canımın en içlerinden Asaf Halet Çelebi bir şiirinde şöyle diyor:
'Bilmemek bilmekten iyidir
Düşünmeden yaşayalım
Mâra'

Sahi mümkün mü cidden düşünmeden yaşamak sayın Asaf..
Karşımda olsan da konuşsaydık seninle..
Düşümde kurduğum ve kafamın içindeki karmaşaları çözeceğine inandığım rakı soframızda sana da koyardık bir kadeh.
Bu kadar kendimizden kopmadığımız ve rakının şiir koktuğu zamanlardaki gibi kalabalıklarımızı içinden kaçılmaz ve fakat kaçınılmaz olması da öylesi kusursuz bir doğallıkta olan zamanlarda buluverirdik kendimizi.
Bir kırmızı tonu veyahut bir fluluk..
Adını koyamayacağım türde yazılar yazdırabilirdi insana..
Ben buna kelimeleri renklendirmek diyorum kendi içimde.
Sanki her rengin bir dili varmış da insanlara yaptığımız gibi öyle çok dinlememişiz ki onlar da susmuşlar gibi..
İnsanlık da bir gün susar mı sayın Asaf?
Susarsa bir gün insanlık,

Rahatsız olmayacağımız zamanlar gelirse sessizlikten
Anlar mıyız acaba birbirimizi..?

Ve bir son söz olarak diyor ya yokken bile beni en çok anlayan Edip'im
'Kişi kendindeki karşıtlarla yaşıyor. Çoğu kez de birinden birini seçerek..'' diye,
Benliğimiz;
Bu bitmeyen karmaşasından mı hayatın,
Görmeyi unuttuğumuz renklerinden mi kusursuz doğanın,
Yoksa duymayı unuttuğumuz seslerinden mi kendimizin ve çevremizin ve söyleyecek sözü olan her şeyin,
Bu kadar karışık..
Anlamıyorum..
Ve kalabalıktan bıkmış ve acı çeken kendiliğimdeki karşıtım, güzellikler karşısında hayaller kuran karşıtına karşı zoraki bir seçimde bıraktırıyor kendini.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder