29 Kasım 2012 Perşembe

Yarım Kalanlara Dair..


Ah adam..
Yakmaya cesaret edemediğim sigaram senin için bugün.Dönüp dolaşıp sana gelmem ne garip.Garip işte gene kelimelerim ve kelimesizliğim ile karşındayım.Gene sana mahkumum.Hadi konuş,duyur sesini bir kez..İçimi saran o alev yok etsin beni.Ah içe atılan şeyler nasıl da an be an çıkıyor zamanını beklemeden.Sen gittin diye artık şarkılara da küstüm.

Ah be adam..
Sen şu an kim bilir hangi bedenlerin hayalindesin.Masum değildi bizim sevgimiz.Ben ilk kez hayatımda kadınlığı anlamaya çalışıyordum..Bocalıyordum sevmek ve sevilmek ile karşılaştığımda..Sense beni sevmeye devam ediyordun.Biliyorum ki şu an aklına geldiğimde ve sözüm geçtiğinde yaşamaktan utandığın anılardan biri gibi davranıyorsun bana.. biliyorum bunu.. Haklısın da..Ama hayatımdaki en büyük malubiyetim sensin be adam.Beni sen kirlettin.Kanıma sevgiyi aşıladın.Beni sevdin..Tenime dokunmadan,kokumu duyumsamadan sevdin.Ben de seni sevdim be..Çok sevdim hem de..Ama diyorum ya sen benim en büyük malubiyetimsin.Malubiyetler baştan belliylen bunu mahvetmemem düşünülemezdi..


Çok komik değil mi?Sadece sesini duyup resmini gördüğün, elini tutmadığın ve kokusunu içine çekmediğin birini bu denli sevmek..Herkese göre saçmalık bu ve gerçek değil..Varsın öyle desinler..Biliyorum adam ben, gerçek bu..Şarkılara küskünlüğüm gerçek,yakmaya cesaret edemediğim sigaram gerçek, ama asıl gerçek ne biliyor musun?O karnımdaki yumruk..O çok gerçek.
Durup durup aniden beni  nefessiz bırakan o sinsi yumruk..Gülümsemelerimi huzursuz yapan ve asla gerçek bir gülümsemeye dönüştüremeyen o yumruk..Ve bu ikilik..Ah ikilik..
Başka hayatlarda mutlusun..Bunu biliyorum..’’Sen yanlış insandın..’’ demiştin ya hani, işte tam o gün öğretmiştin bana bunu. Yanlış zamanlarda yanlış yerlerde ve belki de zamansızlık ve mekansızlıktı yanlış olan..Kim bilir.İnsanları yanlışlaştıran-yalnızlaştıran- mekanlar ve zamanlardır belki..

 Ve sonsuz mektuplar..
Yazarken tonlarca gözyaşı dökülen sonra da tek çakmak dabesi ile yakılan tonlarca harf ve gözyaşı ve suskunluk..Ah evet o ateşte sadece mektuplar değildi yanan..Ben gözyaşlarımı buharlaştırdım o kıvılcımla ve kelimelerin her biri savruldu..Küllerden zehirlenmiştim belki, belki de her nefes alışımda içime evrene dağılan milyonlarca harften biri daha bünyeme dahil oldu

Ama ne var biliyor musun?
Çok insan tanıdım senden sonra ve çok şey yaşadım.İyi kötü, büyük ya da küçük..Ama seninleyken insanlar bambaşkaydı.Seninleyken aldığım soluk bana güven veriyordu.Şu lanet ve sonsuz hayat bana o kadar kısa geliyordu ki..
Sevmek güzeldi ve sevilmek.. Ve hayat güzeldi o zamanlar tüm berbatlıklara inat.Güzel olması için çok geçerli bir sebebim vardı nasıl olsa..

Şimdi yoksun be adam..Keşke doğru insan olduğuma ve sevginin sonsuzluğuna inandırmasaydın beni.Şimdi bir şeyler hep eksik..

Söylenecek çok söz yok aslında.Varsa bile böyle kalmalı her şey.Ne değişir ki..Lanet hayatım her geçen gün daha da berbat bir hal almaya başlıyor, tek gerçek bu..

Ve yakmaya cesaret edemediğim son sigaram..İlk sigaram..Saklıyorum onu.

Bir sonun başlangıcına yaklaşırken ve sonu kendim yazarken,geldiğinde o an, yakacağım işte..Ve gözlerimi kapatıp dumanından sen yapacağım..Sonra sen rüzgara karışacaksın..ben ise sonsuza..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder